Filistin’de 2005 Sonrası Dönem: Ayrışma ve Mücadele

2005 yılına gelindiğinde 2. İntifada devam ediyor, Yaser Arafat ölmüş ve 9 Ocak’ta yapılan Filistin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Arafat döneminde Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Konseyi’nin sekreterliğini yapmakta olan Mahmud Abbas başa gelmiştir. 2. İntifadadan dolayı İsrail ile Filistin ilişkileri askıdadır. Mahmud Abbas, başa gelmesiyle beraber ilişkilerin düzelmesini istemektedir. Fakat İsrail, Filistin’le ilişkilerin düzelmesinin tek yolunun Abbas ve yönetiminin sözde terör eylemlerinin durdurmasından geçtiğini savunmaktadır. İsrail tarafının Abbas’ı köşeye sıkıştırma politikası işe yaramış ve bunun üzerine Abbas 18 Ocak’ta Gazze Şeridi’ne giderek Hamas, İslami Cihad ve El-Aksa Şehitleri Tugayı liderleri ile görüşerek saldırıların durması gerektiğini ifade etmiştir. İlerleyen tarihlerde Abbas İsrail’le ilişkilerin düzelmesi için adımlar atmış ve 8 Şubat’ta Mısır’da Filistinli ve İsrailli üst düzey heyetler bir araya gelmiştir. Bu zirve sonrasında her iki taraf da tüm şiddet içerikli ve askeri eylemlerini durduracağını açıklamıştır. 2. İntifada resmi olarak sona ermiştir. 17 Mart 2005 tarihinde Mahmud Abbas liderliğinde Mısır’da ‘Kahire Deklarasyonu’ imzalanmıştır. Bu deklarasyonla beraber FKÖ, Hamas ve İslami Cihad’ı içine alacak şekilde yeniden yapılandırılmıştır. Bu karar Hamas’ın artık sadece bir direniş örgütü olarak değil siyasi sahnede bir parti olarak da görüleceği anlamına geliyordur.
25 Ocak 2006 tarihinde Filistin Yasama Konseyi için seçim yapılmıştır. 10 senedir güvenlik kaygılarıyla yapılamayan seçimde Hamas 132 sandalyeden 74 sandalye alarak seçimin galibi olmuştur. Hamas’ın seçimleri kazanması sonucu Hamas’ı terör örgütü olarak gören AB ve ABD Filistin’e yönelik yardımları kesmiştir. Hamas’ın demokratik olarak seçimi kazanmasına rağmen Hamas muktedir olamamıştır. Filistin'de fikir ayrılıkları ve yönetimi ele geçirme çabaları, El-Fetih ve Hamas arasında bir ayrım yaratmıştır. El-Fetih Batı Şeria'yı kontrol ederken, Hamas Gazze'yi ele geçirmiştir. Bu çift başlılık, İsrail'le yapılan mücadeleyi zayıflatmıştır ve uluslararası alanda Filistin'in temsilini belirleme konusunda sorunlar ortaya çıkmıştır.
- 2006 Parlemento Seçimi ve Sonrası
Filistin yönetimi iki temel organdan oluşmaktadır. Doğrudan halk tarafından seçilen bir başkan ve bir konsey bulunmaktadır. İkisinin seçimleri farklıdır. Başkanlık seçimleri 11 Kasım 2004 tarihinde Yaser Arafat’ın ölümüyle beraber 9 Ocak 2005’te yapılmış ve Mahmud Abbas %62 oy alarak kazanmıştır. Hemen ardından 1 sene sonra 25 Ocak 2006’da yapılan Filistin Yasama Konseyi için seçim yapılmış ve 132 sandalyeli konseyin 74 sandalyesini Hamas kazanmıştır. Seçime bağımsız adaylar ve farklı siyasal partiler katılmışsa da asıl rekabet El Fetih ve Hamas arasında yaşanmıştır. Hamas İslami Direniş Hareketiyle mecliste 74 sandalye kazanırken El Fetih 45 sandalye kazanabilmiştir. İsrail hükümeti, seçim öncesinde Hamas'ın olası zaferini engellemeye yönelik iki farklı politika izlemiştir. İlk olarak, 9 Ocak'ta Kudüs'te Hamas adaylarının kampanya yapmasını yasaklayarak, bu bölgede Hamas'ın kazanmasını önlemeye çalışmış, ikinci olarak, İsrail ordusu, 28 Aralık 2005'te başlayan "Mavi Gökyüzü Operasyonu" kapsamında, Hamas'ın etkin olduğu Gazze'deki yollara ve geçiş noktalarına hava saldırıları düzenleyerek, Filistinlilere Hamas'ı seçmeleri durumunda bu saldırıların devam edeceği uyarısında bulunmuştur. Bu uygulamaların yanı sıra İsrailli yetkililer, seçilmesi halinde Hamas'ın bir taraf olarak kabul edilmeyeceğini vurgulayarak, Filistinlileri El Fetih'e yönlendirmeye çalışmıştır. Fakat tüm bu engellemelere rağmen sandıktan Hamas galip gelmiştir. Ancak Hamas için asıl zorluk bundan sonra başlayacaktır. Hükümeti kurma aşamasında ve müktedir olmaya çalışırken içeride El Fetih dışarıda diğer devletler Hamas’a engel olmaya çalışacaktır.
Seçim sonrası İsrail ve ABD öncülüğünde uluslararası ekonomik boykot uygulanmış ve maddi yardımlar kesilmiştir. Hamas ve El Fetih arasında koalisyon hükümeti kurma çabaları, başarısızlıkla sonuçlanmıştır. El Fetih'ten bazı üyeler, siyasal iktidarın devredilmesine karşı çıkarak ve Filistin'deki güvenlik birimlerinin kontrolü konusundaki tartışmalara son verilememesi nedeniyle anlaşma sağlanamamıştır.
- İç Savaş Dönemi (2006-2007)
Konsey seçimlerinde Hamas’ın oyların çoğunluğunu almasıyla beraber başta İsrail ve ABD olmak üzere, pek çok batılı devlet bu durumdan memnun olmadığını belirterek Filistin’e yapılan maddi yardımları kesmiştir. Dışarıdan yardımlar kesilmiş ve İsrail Hamas’ın başa gelmesini bahane ederek çeşitli yaptırımlar uygularken içeride de Hamas ve El Fetih arasında iktidar mücadelesi başlamıştır. Hamas seçimi kazanmasının ardından 19 Şubat’ta başbakan adayını İsmail Haniye olarak açıklamıştır. 25 Mart’ta da Mahmud Abbas’In İsmail Haniye’nin sunduğu kabineyi onaylamasıyla beraber Filistin’de resmi olarak Hamas hükümeti kurulmuştur. Mahmud Abbas kabineyi onaylamıştır fakat ardından İsrail’le yapılan anlaşmalara saygı göstermemesi halinde ‘‘anayasal güçlerini’’ kullanacağını söyleyerek aba altından sopa göstermiştir. Diğer yandan Mahmud Abbas hükümetteki önemli mevkileri gerekli bakanlıkların kontrolünden alıp kendi güçlerinin kontrolüne bağlamıştır. Diğer yandan diğer ülkelerin Filistin’e uyguladığı ambargo yüzünden içeride ciddi bir nakit krizi yaşanmaktadır. Devlet memur maaşlarını ödeyemeyecek duruma gelmiş durum gittikçe insani krize dönüşmektedir. Bu durum devam ederken Gazze içerisinde Hamas hükümetinin güvenlik güçleri ve Mahmud Abbas kontrolündeki güvenlik güçleri karşı karşıya gelerek sıcak çatışmalar yaşanmaya başlanmıştır.
Filistin cephesinde bunlar yaşanırken İsrail ordusu 9 Haziran’da Gazze’deki plaja düzenlediği hava saldırısında 8 Filistinli hayatını kaybetmiş ve 30’dan fazla Filistinli yaralanmıştır. Saldırının ardından Hamas 2005’ten beri sürdürdüğü ateşkesi kaldırdığını açıklamıştır. İsrail Filistin arası durum tekrar sıcak çatışma düzeyine gelmişken 25 Haziran’da Filistinli direniş güçleri tarafından Gilad Şalit adlı İsrailli bir asker kaçırılmış ve bu durum büyük bir krize dönüşmüştür. İsrail tarafı bir yandan Gazze’ye hava saldırısı düzenlerken diğer yandan Gazze sınırına asker yığmaya başlamıştır. Mahmud Abbas ve Haniye gerilimi azaltıcı bir adım olarak barış sürecinin başlatılması ve üstü örtülü olarak İsrail’in tanınması konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurmuştur. Fakat bu adım işe yaramamış çok kısa süre sonra bir aydan fazla sürecek olan Yaz Yağmuru adlı operasyon İsrail tarafından başlatılmıştır.
Diğer yandan El Fetih ve Hamas ulusal birlik hükümeti kurmaya çalışmaktaydılar. Fakat Hamas’ın İsrail’i tanıması konusunda tıkanıp kalmışlardı. Hükümet tarafında 2 taraf anlaşmaya çalışırken yardımların kesilmesinden dolayı halk nezdinde ekonomik kriz yaşanıyordu. Maaşlar ödenmediği için grevler ve protestolar başlamıştır ve protestolar sıcak çatışma seviyesine kadar yükselmiştir. Hamas ve El Fetih arasındaki ortak hükümet kurma çabası da sonuçsuzdur. Halk ekonomik kriz içerisinde yaşam savaşı verirken, taraflar birbirlerini öldürüyor, suikast düzenliyor, adam kaçırırıyor diğer yandan İsrail saldırılarına devam ediyordu. Demokratik seçimlerle başa gelen Hamas parlamentoda çoğunluğu sağlamış olsa da iktidarı paylaşmak zorunda kalmıştır. Dünya Hamas’In Filistin’i tek başına yönetmesine izin vermemiştir.
- Bölünmüş Yönetim ve Sonuçları
Filistin’de El Fetih ve Hamas arasında iktidar mücadelesi sürerken Mısır ve Katar taraflar arasında uzlaşı sağlanabilmesi için Dışişleri bakanlarını göndermiş, sorunun çözülmesini sağlamaya çalışılmış ve 6 Şubat’ta Mekke görüşmeleri başlamıştır. Uzlaşıda 5 hafta içinde Filistin’de ulusal birlik hükümetinin kurulması ve bu hükümette İsmail Haniye’nin liderlik edeceği kabinede 9 Hamas, 6 El Fetih, 5 bağımsız ve 4 de küçük parti üyesinden oluşması öngörülmüştür.
17 Mart 2007 tarihinde yeni hükümet Filistin parlamentosunda onaylanmıştır. Yeni hükümetin içerisinde hala Hamas’ın bulunmasından dolayı İsrail tarafı yeni kabinenin üyelerini muhatap almayacağını açıklamıştır. Fakat diğer yandan Mahmud Abbas Hamas güçlerini tasfiye ve müdahele etmek için yeni güçler oluşturunca El Fetih Hamas çatışması tekrar alevlenmiştir. Gazze içerisinde Hamas ve El Fetih tarafları kendi içlerinde çatışırken diğer yandan da İsrail Gazze’ye saldırılarına devam etmiştir. Hamas kanadında El Fetih ve Mahmud Abbas’ın İsrail işbirliğinde olduğu fikri yayılmıştır ve çatışmalara başka bir anlam yüklenmiştir. Bu doğrultuda 14 Haziran’a gelindiğinde Hamas’a bağlı İzzeddin El Kassam Tugayları’nın başını çektiği hareket El Fetih’in Gazze’deki karargahlarını, tüm bakanlık ofislerini ve refah kapısını ele geçirmiştir ve tüm Abbas’a bağlı güvenlik güçlerini Gazze’yi terk etmeye zorlamıştır. Aynı gün Mahmud Abbas olağanüstü hal ilan etmiş, hükümeti feshetmiş ve İsmail Haniye’yi başbakanlıktan azletmiştir. Hemen ardından Hamas'ın üst düzey sözcüsü Sami Abu Zuhri, yaptığı açıklamada, Abbas'ın aldığı kararı reddettiklerini ve bu kararın pratikte hiçbir önemi olmadığını vurgulamıştır. Gazze’de yoğun çatışmaların ardından 16 Haziran’da Gazze tümüyle Hamas’ın kontrolüne geçmiştir. Gazze’de Hamas, Batı Şeria’da El Fetih hükümeti olmak üzere iki başlı hükümet ortaya çıkmıştır.